4 Mayıs 2024 tarihinde Green Card kazandığımı öğrendim. Üniversitede son senemdeydim ve mezuniyet sonrası herhangi bir planım yoktu. Green Card sonuçlarının açıklanmasına bir hafta kala, heyecanım en üst noktadaydı. Hatta sonuçlar açıklanmadan önce bile çevremdeki herkese “Kesin kazanacağı ...Read more
4 Mayıs 2024 tarihinde Green Card kazandığımı öğrendim. Üniversitede son senemdeydim ve mezuniyet sonrası herhangi bir planım yoktu. Green Card sonuçlarının açıklanmasına bir hafta kala, heyecanım en üst noktadaydı. Hatta sonuçlar açıklanmadan önce bile çevremdeki herkese “Kesin kazanacağım.” diyordum.
Bu yüzden, sonuçların açıklandığı gün hayatımın en mutlu günlerinden biriydi diyebilirim. Ancak ne yazık ki sürece dair hiçbir bilgim yoktu. (Bu arada bu benim ikinci başvurumdu.) O kadar bilgisizdim ki, Green Card’ı kazandığım an bir ay sonra ABD’ye gidebileceğimi sanıyordum. Neyse ki sonuç açıklandıktan sonraki dört saat içinde sıra numaramızın olduğunu, bir mülakat süreci gerektiğini, özetle temel bilgileri öğrendim. O an yaşadığım sevinç yerini hayal kırıklığına bıraktı. Çünkü bu forumdaki çoğu arkadaş gibi benim de sıra numaram yüksekti ve Türkiye’deki konsolosluktan mülakat almam neredeyse imkansızdı; yani hakkımı kullanamama riskim vardı.
Yine de bir yol bulunur düşüncesiyle hiç zaman kaybetmeden 6 Mayıs 2024 tarihinde DS-260 formunu doldurdum. İlk başta bir danışmanlık firmasıyla çalışmayı düşünsem de hem ücretlerin yüksek olması hem de yaptığım araştırmalar sonucu formu kendim doldurabileceğimi öğrenerek kendi başıma hallettim.
Sonrasında artık uzun bir araştırma süreci benim için başlamıştı. Dosya taşıma sürecini öğrendikten sonra biraz olsun rahatlamıştım. Dosya taşıma süreci için konsoloslukların oturum isteyebileceğini, oturum istemeyen konsolosluklar için de vize alma probleminin olabileceğini, bu iki sorun yoksa bile diğer ülkelere gidiş dönüş masrafları konaklama masrafları gibi giderleri karşılayamayacağımı bildiğim için başka yollar aramaya başladım. Ve zaten üniversite dönemimden de çok iyi bildiğim ESC(european solidarity corps) yani avrupa gönüllülük hizmetleri programı aklıma geldi.
Bu program hakkında özetle şunları söyleyebilirim;
- 18 – 30 yaşları arasında olmalısınız. Projelere başvurmak için tek şart bu.
- 59 güne kadar süren projeler kısa dönem 2 aydan uzun projeler uzun dönem sayılıyor. 2 aydan uzun projeler sizlere o ülkenin geçici oturum iznini almanıza olanak sağlıyor.
- Projeler sizin o ülkeye gidiş dönüş yol masrafınızı karşılamak zorunda
- Konaklamanızı karşılamak zorunda
- O ülkeye gitmek için vize sürecinde yaptığınız masrafları karşılamak zorunda
Bunların haricinde projeler size aylık beslenme ve günlük ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir money pocket veriyor.
Yani ciddi anlamda hiç masraf yapmadan bu süreci tamamlamanıza olanak sağlıyor.
Başvurduğum projelerden Slovenya’dan teklif aldım proje 30 nisanda bitiyordu geçmiş yılların bültenlerini araştırdığım için projem bitmeden mülakata girip işlerimi halledebileceğimi düşündüm ve Slovenya Türkiyeye uzun süreli vize vermediği için direkt geçici oturum kartı için başvuru yaptık gerekli belgelerle ve 1,5 ay içinde kartım geldi.
Dosya Taşıma ve Mülakat Süreci
- 9 Ocak tarihinde Slovenya’nın başkenti Ljubljana’ya geldim 14 Ocak tarihinde KKC’ye dosya taşımak için mail attım ve aynı gün dosyamın Slovenya’ya taşındığına dair geri dönüş aldım. Normalde şubat ayında sıra numaramın aktif olmasını bekliyordum fakat öyle olmadı sıra numaram Nisan ayı için aktif oldu. 16 Şubat tarihinde mülakat maili aldım fakat bir terslik vardı mülakat yeri için dosyamı Ljubljana’ya taşımıştım bana gelen mailde mülakat tarihim 11 nisan ve mülakat yerim Almanya/Frankfurt konsolosluğu olarak yazıyordu. Biraz araştırdıktan sonra öğrendim ki 2024 mayıs itibariyle Slovenya, Slovakya, Hırvatistan, Hollanda bu 4 ülkenin green card mülakatlarını Frankfurt konsolosluğu yapıyormuş. İlk olarak kcc’ye mail attım ve dosyamı frankfurttan viyanaya taşımak istediğimi söyledim, kcc dosyamın artık aktif olduğu ve mülakat tarihi belli olduğu için sürecin konsolosluklarla iletişime geçilerek çözülebileceğini bildirdi. Frankfurtun mail adresini bulamadım ve foruma da danıştıktan sonra frankfurttaki mülakatıma girme kararı aldım. Buraya gelmeden önce banka dökümanlarımı ve diplomamı almamıştım o yüzden Ljubljana’daki Türkiye Konsolosluğuna giderek diploma vekaleti için arkadaşıma, banka dökümanları içinde teyzeme olmak üzere iki ayrı vekalet verdim. Ve adli sicil belgesi, formul a(doğum belgesi), vukuatlı nufüs kayıt örneği bu 3 belgeyi de konsolosluktan imzalı kaşeli şekilde aldım.
SAĞLIK KONTROLÜ
Sağlık kontrolü için Ljubljana’daki anlaşmalı hastahanede 20 Mart tarihinde muayene oldum. muayene ücreti 350 euro, benim aşılarım olmadığı için bütün gerekli aşıları da burada oldum( aşı olacağım zaman covid zorunluluğu kaldırıldığı için covid aşısı olmadım) aşılar içinde ekstra 78,50 euro ödedim. Hastahane sekreteri raporların direkt konsolosluğa gönderileceğini ekstra bir durum olursa onların benimle iletişime geçeceklerini söyledi.
Tercümanlık süreci ve konaklama
Mülakata girmeme çok az bir zaman kalmıştı fakat ben dil konusunda kendime çok güvenmiyordum ve bu kadar emek vermişken bu durumu riske atmak istemiyordum. Frankfurt’ta bulunan Türk konsolosluğu websitesine girip almanca Türkçe tercümanların iletişim bilgilerini alıp mesaj atabildiğim kadarına durumumu izah eden bir mesaj attım ve böyle bir tercümanlık hizmeti verip vermediklerini sordum. Kimisi o tarihte Frankfurtta olmayacağını kimisi de böyle bir hizmet vermediğini söylerken birkaç kişi de karşılayamıyacağım 350 – 400 euro fiyat verince yapacak bişey yok girer bir şekilde yaparım diye kabullenmek zorunda kalmıştım ki tam bu noktada hikayemin asla unutmayacağım Edverd ÖZCAN ismiyle tanıştım. Özcan abi bir sabah beni arayıp mesajımı günler sonra görebildiğini ve mesajla dönmek yerine sağ olsun arayıp mülakatın hangi dilde olacağını sordu bende almanca veya ingilizce seçeneklerinin olduğunu söyledim. Özcan abi öğrenci olup olmadığımı sordu bende kendisine yeni mezun olduğumu şuan bir projede gönüllülük yaptığımı dile getirdim. Bunun üzerine Özcan abi mülakatın almanca olup olmadığını öğrenmem gerektiğini çünkü kendisinin İngilizcesinin yok denecek kadar zayıf olduğunu eğer almanca mülakat seçeneği varsa kendisinin ücretsiz bir şekilde yardımcı olacağını söyledi. Gerçekten çok mutlu oldum ve zaman kaybetmeden Frankfurt konsolosluğuyla iletişime geçtim. Konsolosluk almanca mülakat seçeneği olduğunu ve eğer ki kendi tercümanımızı kendimiz götüreceksek tercümanın resimli bir kimliği olması gerektıiğini söyledi. Özcan abiyle konuştuk ve 11 Nisan Cuma günü sabah saat 07.30 da konsolosluğun önünde buluşmak üzere sözleştik.
Ljubljana Frankfurt arası biraz uzun olduğu için 10 Nisan gecesi için konsolosluğa yürüme mesafesiyle 8 dakika olan tek kişilik geceliği 70 euro fiyatıyla Arena Villa am Wasserpark hotelinde kaldım
MÜLAKAT GÜNÜ
Sabah saat 6 gibi uyandım dosyalarımı düzenleyip hazırlanmaya başladım ve odada oyalanıyordum erkenden gitmek istemiyordum çünkü bir gün öncesinde konsolosluğa bakmak için gittiğimde güvenlik görevlisi mülakattan 15 dakika önce gelmem gerektiğini söylemişti, bu yüzden daha erken gitmek istemiyordum. Sabah saat 06.53’de Özcan abi aradı nerede olduğumu sorup kendisinin konsoloslukta sırada beklediğini söyleyince daha fazla oyalanmadan belgelerimi ve telefonumu aldığım gibi otelden çıkıp koşturarak konsolosluğa gittim. Gittiğimde 30 kişilik bir sıra vardı ve Özcan abi en ön sıradaydı, kendisinin yanına gidip teşekkür ettim. Sıra da beklerken megafondan Türkçe İngilizce ve Almanca olmak üzere 3 dilde anons(Elektronik aletler ve sırt çantalarının içeriye alınmayacağı hakkında) yapıldı. Sıra bize geldiğinde Personel pasaportumu ve mülakat mailimin çıktısını istedi ve Özcan abinin resimli kimliğini görmek istedi. Devamında pasaportumun arkasına sıra numarası yapıştırılmış şekilde bana geri verdi ve güvenlik kontrolünden geçmemiz için bizi kapıya yönlendirdi. Güvenlik kontrolü sırasında telefonlarımızı bizden alıp bir kutuya sakladılar ve kutunun numarasının yazılı olduğu bir numara verip artk konsolosluk binasına doğru yönlendirdiler. İçeriye girdiğimiz zaman iki sıra vardı birisi green card için olan sıra diğeri de normal vize için olan sıraydı. Greencard için olan kısma geçtik ve ilk girişte pasaportuma yapıştırılan numaranın çağırılmasını beklemeye başladık. Sıramız gelince elimdeki dosyayla birlikte belge teslimi yapacağımız camın önüne gittik. Ben hiçbir şekilde muhatap olmadım bütün konuşmaları Özcan abi yaptı, ve benden istenilen belgeleri verdim;
- 2 tane 5×5 vesikalık resim
- Adli sicil belgesi(Ben sadece Türkiye konsolosluğundan aldığım sicil belgesini götürdüm, görevli Slovenya belgemi de istedi. Bende Slovenya’da henüz 5. Ayım olduğu için Slovenya Polis belgesini almadığımı söyledim. Bir sorun çıkmadı)
- Formül a (doğum belgesi)
- Pasaport ve fotokopisi
- Slovenya geçici oturum kartı
- En yüksek eğitim diploması(Üniversite diplomam)
- Sağlık raporu (Sağlık kontrolüne ne zaman girdiğimi ve nerede girdiğimi sordu)
Bunların haricinde benden herhangi bir banka dökümanı istenmedi.
Ardından 330 dolarlık mülakat ücretini ödememiz için bize bir makbuz verdi ve ödeme yapacağımız alana yönlendirdi, ödeme yaptıktan sonra aynı sıra numarasını beklememiz gerektiğini ve asıl mülakat için konsolosluk görevlisinin olduğu pencereli mülakat alanına geçeceğimizi de söyledi. Ödemeyi yaptıkta sonra artık beklemeye başladık. Benden önce mülakata girenler genelde aile olduğu için bekleyişimiz biraz uzun sürdü bu bekleyiş sırasında Özcan abiyi daha yakından tanıma fırsatım oldu. Buradan tekrardan kendisine çok teşekkür ediyorum. Kendisi 73 yaşında olmasına rağmen sırf yardımcı olabilmek için 4 saatlik yoldan gelmiş olduğunu da bu bekleyişimiz sırasında öğrendim. Sıramız yandığında heyecanlı adımlarla cam alana doğru ilerledik. Çok gergin başladık çünkü sıra numaramız yanmadan sıranın bize geldiğini düşündüğüm için heyecanıma yenik düşüp ayağa kalkıp alanın önüne ilerledim mülakatı yapacak olan konsolosluk görevlisi de sorunun ne olduğunu sordu neyse ki Özcan abimizin esprili ve tatlı ruh haliyle o gerginlik uzun sürmeden yerini gülüşmelere bıraktı.
Sorulan ilk soru hangi eyalete gitmek istediğim oldu. Texas Houston cevabını verdim. İkinci soru neden burayı seçtiğim oldu. Aile dostumuzun orada olduğu için başlangıç olarak orayı seçtiğimi söyledim. Üçüncü ve son soru Amerika’ya neden gitmek istediğim oradaki hedeflerimin ne olduğu sorusuydu. Bu soruya cevabımda Üniversitede Sosyal hizmet bölümü mezunu olduğum için orada kendi mesleğimi yapmak istediğimi sonrasında ise psikoloji alanında yüksek lisans yapmak istediğimi dile getirdim. Görevli harika diyerek tepki verdi. Sonrasında Sağlık kontrolümün onlara hala iletilmediğini sağlık kontrolüm kendilerine ulaştıktan sonra incelenip onaylanabileceğini söyledi. Ardından pasaportum ve oturum kartını bana uzattı orada henüz Özcan abi söyleneni çevirmediği için çok gerildim ve ters bir durum olduğunu düşündüm fakat görevli sürecin biraz uzun sürebileceği için Slovenya’ya dönmem için pasaportuma ihtiyaç duyabileceğimi Ljubljanaya gittikten sonra passaportumu onlara kargolayabileceğimi söyledi. Bende oturumumun 30 nisanda biteceği için pasaportumu kargolamamın uzun sürebileceğini ben oturum kartımla bir şekilde Ljubljanaya dönebileceğimi dile getirdim. Passaportumu geri aldı ve böylelikle mülakatı bitirmiş olduk. Çıktığımız gibi Slovenya’daki hastahaneyi aradım fakat mail ile döneceklerini söylediler. Akşam attıkları mailde yaşananların tamamen kendilerinin hataları olduğunu kabul ettiklerini 14 Nisan pazartesi günü bütün sorunun çözüleceğini belirten bir özür maili attılar. Fakat tabii ki ben Türkiyeye dönüş uçak biletimi 24 Nisana aldığım için ve böyle bir hatayı öngöremediğim için maddi bir zarara uğradım. 16 Nisan’da Frankfurt Konsolosluğundan sağlık raporlarımın düzgün bir şekilde ulaştığını incelenmek için beklediğine dair mail aldım ve bugün yani 25 Nisan tarihi itibariyle de vizemin onaylandığını ve basıldığını dağıtıma çıkmayı beklediği haberini aldım.
Böylelikle sürecim tamamlanmış oldu. Emek veren, hayal kuran ve kurduğu hayaller için mücadele eden herkesin başarması dileğimle…
Read less